Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan terörle mücadele vurgusu: Bu yaz Irak sınırında terörü bitiriyoruz
7 mins read

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan terörle mücadele vurgusu: Bu yaz Irak sınırında terörü bitiriyoruz

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen ve yaklaşık 2 saat 30 dakika süren toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında ekonomi hamlelerinin meyvesini verdiğini belirten Erdoğan, terörle mücadele konusunda net mesajlar verdi.

Sınırlarımızın yanı başında bir teröristan kurulamayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak sınırımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz. Bu yaz Irak sınırımızla ilgili sorunları çözmüş olacağız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Yaralıların ülkemize sevkinden, Gazze’ye gönderdiğimiz yardım malzemelerinin bölgeye ulaştırılmasında Mısır’ın ciddi yardımı oluyor.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı yarın ağırlayacağız.

Gittiğimiz her şehirde vatandaşlarımızın sevgisiyle karşılaşmış olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz.

İstanbul trafiği için yeni bir nefes olarak gördüğümüz Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistemi 26 Şubat’ta hizmete açtık.

Bakanlıklarımız ve kurumlarımız 31 Mart Mahalli Seçimlerinin huzur ve güven içerisinde gerçekleştirilebilmesi için gereken hazırlıkları yaptı. Seçim sonuçlarının şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Diğer gelişmeler ne olursa olsun en üst sıralarda tuttuğumuz gündem maddelerimiz var. Depremde yıkılan şehirlerimizin ayağa kaldırılması bunlardan birisidir.

“Irak sınırımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz”

46 bin konut ve köy evini hak sahiplerine teslim ettik. Nisan ayı itibariyle bu rakamı 75 bine çıkarıyoruz.

Kendi evini yapmak isteyenlere her türlü kolaylığı sağlıyoruz.

Bir diğer gündem konumuz terördür.

Irak sınırımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz. İnşallah bu yazın Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi kalıcı olarak çözüme kavuşturmuş olacağız.

Suriye sınırlarımız boyunca 30-40 kilometre derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturma irademiz bakidir. Daha önceki harekatlarımızla bir kısmını zaten tesis ettiğimiz bu koridordaki boşlukları yeni adımlarla doldurmakla kararlıyız. Bölgedeki herkesi kendilerine de açıkça söylediğimiz bu güvenlik stratejimize saygılı olmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde ortaya çıkacak gerilimin nedenleri kendileri olacaktır.

Türkiye’yi güney sınırları boyunca kuracağı bir teröristanla dize getireceğini düşünenlere yeni kabusları yaşatacak hazırlıklarımız var.

Ülkemizin terörle mücadele hususundaki kararlılığını hala anlayamamış olanlara bu gerçeği anlatana kadar geri durmayacağız.

Gündemimizin öncelik sırasında ekonomiyle ilgili değerlendirmelerimizi de birazdan aktaracağız.

Türkiye kendi sınırlarından ibaret bir ülke değildir.

Binlerce yıllık devlet tecrübemiz var.

“Suriye’nin gözlerimizin önünde nasıl parçalanmaya çalışıldığını gayet iyi biliyoruz”

Geleceğe güvenle bakabilmemizi sağlayan özgüvenimizi yine bu şekilde inşa ettik.

Emperyalistlere ve araçlarına teslim mi olacağız? Asla. Türk milleti en zor şartlarda bile istiklaline sahip çıkmış özellikli bir millettir.

Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal edilen topraklarını ve Karabağ’ı özgür hale getirdiklerine hep beraber şahit olduk.

Suriye’nin gözlerimizin önünde nasıl parçalanmaya çalışıldığını gayet iyi biliyoruz.

İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü katliama kimlerin destek verdiğini, içten içe sevindiği ortadadır.

Türkiye olarak Gazzeli kardeşlerimize destek olmaya çalışıyoruz.

Net ifade etmek isterim ki Türkiye Gazze ve Filistin için elinden geleni yapmaktadır ve yapmaya da devam edecektir.

İslam aleminin bir duvarın tuğlaları gibi yekvücut olmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.

Gazze’de temeli atılacak ilk Yahudi yerleşim binası tek başına bu vahşetin sebebinin başka hiçbir şey değil hırsızlık onursuzluk olduğunu göstermeye yetecektir.

Geçtiğimiz 21 yılda her alanda çok mesafe kat ettik ama henüz gerçekten kendimizi rahat ve güvende hissedeceğimiz yerde değiliz. Başlattığımız projelerin sonuçlanması ve onları takip edecek programların hayata geçmesi için biraz daha zamana ihtiyacımız var.

“SİHA ihracat liginin zirvesindeyiz”

Bilindiği gibi savunma sanayiinde son 21 yılda büyük aşamalar kaydeden Türkiye bu sayede sektörde yüzde 21’lerde olan yerlilik oranını yüzde 80’lere taşımıştır.

Savunma sanayi üretimimizi deprem bölgemize de yayarak şehirlerimizin ayağa kalkmasına destek olmayı amaçlıyoruz.

Savunma sanayii ihracatımızda dünyadaki yerimize baktığımızda karşımıza çıkan fotoğraf şu şekildedir: TB2, Akıncı, Anka ve Aksungur silahlı insansız hava araçlarımız ile SİHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülkesi arasında, SİHA ihracat liginin de zirvesinde yer alıyoruz. Bugüne kadar 50 ülke ile 770 adet insanız hava aracı için sözleşme imzaladık.

Kamikaze İHA’lar da talep gören ürünlerimiz arasındadır. 11 ülkeye 1500 adet kamikaze dron ihracatı gerçekleştirdik. Hafif silah ve tabanca üretiminde de önemli bir marka haline geldik.

Yüksek teknoloji içeren radar sistemlerinin tasarımı ve üretimi konusunda Türkiye 10 ülkeye yaptığı 40 adet ihracatla dünyadaki ilk üç ülke arasında yer alıyor.

Türkiye bugünüyle birlikte geleceğini de şekillendirecek tarihi bir ekonomik dönüşümden geçiyor.

Geçtiğimiz yıl maruz kaldığımız asrın felaketi 6 Şubat depremlerine ve seçime rağmen ekonomimiz yüzde 4,5 gibi dünyada eşine zor rastlanacak bir oranla büyümeyi sürdürdü.

Büyümenin yaklaşık yarısının yatırımlardan kaynaklanması ayrıca önemlidir.

Satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 11’nci ekonomisi haline gelen Türkiye kalıcı refah artışı çözümlerine odaklanarak yoluna devam edecektir.

Cari açıktaki düşüş de sürüyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız artıkça cari açık gerileyecektir.

Turizm gelirlerimiz de artıyor. Bu yıl ki hedefimiz 60 milyar dolardır.

Her alanda milletimizin refah seviyesini yükselttik.

Yaşanan sıkıntıların farkındayız. Geçtiğimiz günlerde emekli maaşına şu kadar zam yapacağız diyen muhalefetin ne kadar boş konuştuğunu anlattık.

Çalışanlarımızı ve emeklilerimizi hayat pahalılığın pençesine emanet edeceğiz. Tam tersine milli gelirimizi artırarak her mesele gibi çalışanlarımızın ve emeklilerimizin gelirlerini de artıracağız.

Milletimizden bize güvenmeyi, inanmayı sürdürmesini istirham ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir